Skip to main content

اَمْ تَحْسَبُ اَنَّ اَكْثَرَهُمْ يَسْمَعُوْنَ اَوْ يَعْقِلُوْنَۗ اِنْ هُمْ اِلَّا كَالْاَنْعَامِ بَلْ هُمْ اَضَلُّ سَبِيْلًا ࣖ  ( الفرقان: ٤٤ )

Or
أَمْ
yoksa
do you think
تَحْسَبُ
sanıyor musun ki?
that
أَنَّ
gerçekten
most of them
أَكْثَرَهُمْ
onların çoğu
hear
يَسْمَعُونَ
işitiyorlar
or
أَوْ
veya
understand?
يَعْقِلُونَۚ
düşünüyorlar
Not
إِنْ
değildir
they
هُمْ
onlar
(are) except
إِلَّا
ancak
like cattle
كَٱلْأَنْعَٰمِۖ
hayvanlar gibidir
Nay
بَلْ
hatta
they
هُمْ
onlar
(are) more astray
أَضَلُّ
daha sapıktır
(from the) way
سَبِيلًا
yolca

em taḥsebü enne ekŝerahüm yesme`ûne ev ya`ḳilûn. in hüm illâ kel'en`âmi bel hüm eḍallü sebîlâ. (al-Furq̈ān 25:44)

Diyanet Isleri:

Yoksa çoklarının söz dinlediklerini veya aklettiklerini mi sanırsın? Onlar şüphesiz davarlar gibidir, belki daha da sapık yolludurlar.

English Sahih:

Or do you think that most of them hear or reason? They are not except like livestock. Rather, they are [even] more astray in [their] way. ([25] Al-Furqan : 44)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Yoksa çokları dinlerler ve akıllarını başlarına alırlar mı sanıyorsun? Onlar, ancak hayvanlara benzerler, hatta yol yordam bakımından hayvandan da sapıktır onlar.