Skip to main content

وَّاَنَّا مِنَّا الْمُسْلِمُوْنَ وَمِنَّا الْقَاسِطُوْنَۗ فَمَنْ اَسْلَمَ فَاُولٰۤىِٕكَ تَحَرَّوْا رَشَدًا   ( الجن: ١٤ )

And that we
وَأَنَّا
ve elbette biz
among us
مِنَّا
bizden vardır
(are) Muslims
ٱلْمُسْلِمُونَ
müslümanlar
and among us
وَمِنَّا
ve bizden vardır
(are) unjust
ٱلْقَٰسِطُونَۖ
doğru yoldan sapanlar
And whoever
فَمَنْ
artık kimler
submits
أَسْلَمَ
müslüman olursa
then those
فَأُو۟لَٰٓئِكَ
işte onlar
have sought
تَحَرَّوْا۟
aramışlardır
(the) right path
رَشَدًا
doğru yolu

veennâ minne-lmüslimûne veminne-lḳâsiṭûn. femen esleme feülâike teḥarrav raşedâ. (al-Jinn 72:14)

Diyanet Isleri:

"İçimizde, kendini Allah'a vermiş olanlar da, yazık edenler de vardır. Kendini Allah'a veren kimseler, işte onlar, doğru yolu arayanlar, ona layık olanlardır."

English Sahih:

And among us are Muslims [in submission to Allah], and among us are the unjust. And whoever has become Muslim – those have sought out the right course. ([72] Al-Jinn : 14)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Ve gerçekten de bizden, Müslüman olanlar da var, gerçekten sapıp zulmedenler de; artık kimler Müslüman olursa onlardır doğruluk yolunu arayıp bulanlar.