Skip to main content

وَاذْكُرُوْٓا اِذْ اَنْتُمْ قَلِيْلٌ مُّسْتَضْعَفُوْنَ فِى الْاَرْضِ تَخَافُوْنَ اَنْ يَّتَخَطَّفَكُمُ النَّاسُ فَاٰوٰىكُمْ وَاَيَّدَكُمْ بِنَصْرِهٖ وَرَزَقَكُمْ مِّنَ الطَّيِّبٰتِ لَعَلَّكُمْ تَشْكُرُوْنَ  ( الأنفال: ٢٦ )

And remember
وَٱذْكُرُوٓا۟
düşünün ki
when
إِذْ
bir zaman
you
أَنتُمْ
siz
(were) few
قَلِيلٌ
az idiniz
(and) deemed weak
مُّسْتَضْعَفُونَ
hırpalanıyordunuz
in the earth
فِى ٱلْأَرْضِ
yeryüzünde
fearing
تَخَافُونَ
korkuyordunuz
that might do away with you
أَن يَتَخَطَّفَكُمُ
sizi kapıp götürmesinden
the men
ٱلنَّاسُ
insanların
then He sheltered you
فَـَٔاوَىٰكُمْ
(Allah) sizi barındırdı
and strengthened you
وَأَيَّدَكُم
ve sizi destekledi
with His help
بِنَصْرِهِۦ
yardımıyle
and provided you
وَرَزَقَكُم
ve sizi besledi
of the good things
مِّنَ ٱلطَّيِّبَٰتِ
güzel şeylerle
so that you may
لَعَلَّكُمْ
belki
(be) thankful
تَشْكُرُونَ
şükredersiniz

veẕkürû iẕ entüm ḳalîlüm müstaḍ`afûne fi-l'arḍi teḫâfûne ey yeteḫaṭṭafekümü-nnâsü feâvâküm veeyyedeküm binaṣrihî verazeḳaküm mine-ṭṭayyibâti le`alleküm teşkürûn. (al-ʾAnfāl 8:26)

Diyanet Isleri:

Yeryüzünde az sayıda olduğunuz ve zayıf sayıldığınız için insanların sizi esir olarak alıp götürmesinden korktuğunuz zamanları, hatırlayın. Allah, şükredesiniz diye sizi barındırmış, yardımıyla desteklemiş, temiz şeylerle rızıklandırmıştır.

English Sahih:

And remember when you were few and oppressed in the land, fearing that people might abduct you, but He sheltered you, supported you with His victory, and provided you with good things – that you might be grateful. ([8] Al-Anfal : 26)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Hatırlayın o zamanı ki azlıktınız, yeryüzünde hor, aciz tanınanlardandınız, insanların size saldırıp yok etmesinden korkuyordunuz. Derken sizi, şükredesiniz diye yeryurt sahibi etti, yardımıyla kuvvetlendirdi ve tertemiz şeylerle rızıklandırdı.