Skip to main content

قَالُوْا لَقَدْ عَلِمْتَ مَا لَنَا فِيْ بَنٰتِكَ مِنْ حَقٍّۚ وَاِنَّكَ لَتَعْلَمُ مَا نُرِيْدُ  ( هود: ٧٩ )

They said
قَالُوا۟
dediler ki
"Verily
لَقَدْ
muhakkak
you know
عَلِمْتَ
sen bilirsin ki
(that) not
مَا
yoktur
we have
لَنَا
bizim
concerning your daughters
فِى بَنَاتِكَ
senin kızlarında
any
مِنْ
hiç bir
right
حَقٍّ
hakkımız
And indeed you
وَإِنَّكَ
ve sen
surely know
لَتَعْلَمُ
iyi bilirsin
what
مَا
şeyi
we want"
نُرِيدُ
bizim istediğimiz

ḳâlû leḳad `alimte mâ lenâ fî benâtike min ḥaḳḳ. veinneke leta`lemü mâ nürîd. (Hūd 11:79)

Diyanet Isleri:

"And olsun ki, senin kızlarınla bir işimiz olmadığını biliyorsun; doğrusu, ne istediğimizin farkındasın" dediler.

English Sahih:

They said, "You have already known that we have not concerning your daughters [i.e., women] any claim [i.e., desire], and indeed, you know what we want." ([11] Hud : 79)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Andolsun ki dediler, sen de bilirsin, kızlarında hiç gözümüz yok, sen bizim ne istediğimizi bilirsin.