Skip to main content

وَلَمَّا جَهَّزَهُمْ بِجَهَازِهِمْ قَالَ ائْتُوْنِيْ بِاَخٍ لَّكُمْ مِّنْ اَبِيْكُمْ ۚ اَلَا تَرَوْنَ اَنِّيْٓ اُوْفِى الْكَيْلَ وَاَنَا۠ خَيْرُ الْمُنْزِلِيْنَ   ( يوسف: ٥٩ )

And when
وَلَمَّا
ve ne zaman ki
he had furnished them
جَهَّزَهُم
yükletti
with their supplies
بِجَهَازِهِمْ
onların yüklerini
he said
قَالَ
dedi ki
"Bring to me
ٱئْتُونِى
bana getirin
a brother
بِأَخٍ
kardeşinizi
of yours
لَّكُم
sizin
from your father
مِّنْ أَبِيكُمْۚ
babanızdan (olan)
Do not you see
أَلَا تَرَوْنَ
görmüyor musunuz?
that I
أَنِّىٓ
ben
[I] give full
أُوفِى
tam yapıyorum
[the] measure
ٱلْكَيْلَ
ölçüyü
and that I am
وَأَنَا۠
ve ben
(the) best
خَيْرُ
en iyisiyim
(of) the hosts?
ٱلْمُنزِلِينَ
konukseverlerin

velemmâ cehhezehüm bicehâzihim ḳâle-'tûnî bieḫil leküm min ebîküm. elâ teravne ennî ûfi-lkeyle veenâ ḫayru-lmünzilîn. (Yūsuf 12:59)

Diyanet Isleri:

Onların yüklerini hazırlatınca şöyle dedi: "Baba bir kardeşinizi bana getirin. Sizlere ölçüyü bol tuttuğumu ve benim misafir konuklayanların en iyisi olduğumu görmüyor musunuz?"

English Sahih:

And when he had furnished them with their supplies, he said, "Bring me a brother of yours from your father. Do you not see that I give full measure and that I am the best of accommodators? ([12] Yusuf : 59)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Yüklerini hazırlayınca onlara, aynı babadan olma bir kardeşinizi getirin bana dedi, görmüyor musunuz, ben ölçeği tamam ölçmedeyim ve konuk ağırlayanların da en hayırlısıyım.