Skip to main content

اُنْظُرْ كَيْفَ فَضَّلْنَا بَعْضَهُمْ عَلٰى بَعْضٍۗ وَلَلْاٰخِرَةُ اَكْبَرُ دَرَجٰتٍ وَّاَكْبَرُ تَفْضِيْلًا  ( الإسراء: ٢١ )

See
ٱنظُرْ
bak
how
كَيْفَ
nasıl
We preferred
فَضَّلْنَا
üstün yaptık
some of them
بَعْضَهُمْ
onların kimini
over
عَلَىٰ
üzerine
others
بَعْضٍۚ
kimi
And surely the Hereafter
وَلَلْءَاخِرَةُ
elbette ahiret
(is) greater
أَكْبَرُ
daha büyüktür
(in) degrees
دَرَجَٰتٍ
dereceler bakımından
and greater
وَأَكْبَرُ
ve daha büyüktür
(in) excellence
تَفْضِيلًا
üstünlük bakımından

ünżur keyfe feḍḍalnâ ba`ḍahüm `alâ ba`ḍ. velel'âḫiratü ekberu deracâtiv veekberu tefḍîlâ. (al-ʾIsrāʾ 17:21)

Diyanet Isleri:

Onları birbirlerinden nasıl üstün kıldığımıza bir bak! Doğrusu ahirette daha büyük dereceler ve daha büyük üstünlükler vardır.

English Sahih:

Look how We have favored [in provision] some of them over others. But the Hereafter is greater in degrees [of difference] and greater in distinction. ([17] Al-Isra : 21)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Bak da gör, onların bir kısmını nasıl bir kısmından üstün ettik; elbette ahiretteki yücelik, dereceler bakımından da daha büyüktür, üstünlük bakımından da daha büyük.