Skip to main content

نَحْنُ نَقُصُّ عَلَيْكَ نَبَاَهُمْ بِالْحَقِّۗ اِنَّهُمْ فِتْيَةٌ اٰمَنُوْا بِرَبِّهِمْ وَزِدْنٰهُمْ هُدًىۖ   ( الكهف: ١٣ )

We
نَّحْنُ
biz
narrate
نَقُصُّ
anlatıyoruz
to you
عَلَيْكَ
sana
their story
نَبَأَهُم
onların haberlerini
in truth
بِٱلْحَقِّۚ
gerçek olarak
Indeed they (were)
إِنَّهُمْ
muhakkak onlar
youths
فِتْيَةٌ
gençlerdi
who believed
ءَامَنُوا۟
inanmış
in their Lord
بِرَبِّهِمْ
Rablerine
and We increased them
وَزِدْنَٰهُمْ
biz de onların artırmıştık
(in) guidance
هُدًى
hidayetlerini

naḥnü neḳuṣṣu `aleyke nebeehüm bilḥaḳḳ. innehüm fityetün âmenû birabbihim vezidnâhüm hüdâ. (al-Kahf 18:13)

Diyanet Isleri:

Onların olayını sana Biz gerçek olarak anlatıyoruz: Onlar Rablerine inanmış birkaç gençti. Onların hidayetlerini artırmış ve kalblerini pekiştirmiştik. Durup, şöyle demişlerdi: "Rabbimiz göklerin ve yerin Rabbidir, O'nu bırakıp başka bir tanrıya yalvarmayız, yoksa and olsun ki, batıl söz söylemiş oluruz. Şu bizim milletimiz, Allah'ı bırakıp O'ndan başka tanrılar edindiler. Onların gerçek olduğuna apaçık delil getirmeleri gerekmez mi? Allah'a karşı yalan uydurandan daha zalim kimdir?"

English Sahih:

It is We who relate to you, [O Muhammad], their story in truth. Indeed, they were youths who believed in their Lord, and We increased them in guidance. ([18] Al-Kahf : 13)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Onların ahvalini gerçek olarak sana haber veriyor, hikaye ediyoruz. Şüphe yok ki onlar, Rablerine inanmışlardı ve biz de hidayetlerini arttırmıştık onların.