Skip to main content

قَالُوْا مَآ اَخْلَفْنَا مَوْعِدَكَ بِمَلْكِنَا وَلٰكِنَّا حُمِّلْنَآ اَوْزَارًا مِّنْ زِيْنَةِ الْقَوْمِ فَقَذَفْنٰهَا فَكَذٰلِكَ اَلْقَى السَّامِرِيُّ ۙ  ( طه: ٨٧ )

They said
قَالُوا۟
dediler ki
"Not we broke
مَآ أَخْلَفْنَا
çıkmadık
promise to you
مَوْعِدَكَ
senin sözünden
by our will
بِمَلْكِنَا
kendi malımızla
but we
وَلَٰكِنَّا
fakat
[we] were made to carry
حُمِّلْنَآ
bize yükletilmişti
burdens
أَوْزَارًا
yükler (günahlar)
from ornaments
مِّن زِينَةِ
süs(eşyas)ından
(of) the people
ٱلْقَوْمِ
o milletin
so we threw them
فَقَذَفْنَٰهَا
onları attık
and thus
فَكَذَٰلِكَ
aynı şekilde
threw
أَلْقَى
attı
the Samiri"
ٱلسَّامِرِىُّ
Samiri de

ḳâlû mâ aḫlefnâ mev`ideke bimelkinâ velâkinnâ ḥummilnâ evzâram min zîneti-lḳavmi feḳaẕefnâhâ fekeẕâlike elḳa-ssâmiriyy. (Ṭāʾ Hāʾ 20:87)

Diyanet Isleri:

Onlar: "Sana verdiğimiz sözden kendi başımıza caymadık. O milletin ziynet eşyasından bize yükler dolusu taşıtıldı. Biz onları ateşe attık, aynı şekilde Samiri de attı" dediler.

English Sahih:

They said, "We did not break our promise to you by our will, but we were made to carry burdens from the ornaments of the people [of Pharaoh], so we threw them [into the fire], and thus did the Samiri throw." ([20] Taha : 87)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Dediler ki: Sana verdiğimiz sözden, kendimize malik olarak caymadık biz, fakat Mısırlıların ziynet eşyalarını almıştık ya, onları, erisin diye ateşe attık, böyle telkin etti Samiri.