فَاَصَابَهُمْ سَيِّاٰتُ مَا كَسَبُوْا ۗوَالَّذِيْنَ ظَلَمُوْا مِنْ هٰٓؤُلَاۤءِ سَيُصِيْبُهُمْ سَيِّاٰتُ مَا كَسَبُوْا ۙوَمَا هُمْ بِمُعْجِزِيْنَ ( الزمر: ٥١ )
feeṣâbehüm seyyietü mâ kesebû. velleẕîne żalemû min hâülâi seyüṣîbühüm seyyietü mâ kesebû vemâ hüm bimü`cizîn. (az-Zumar 39:51)
Diyanet Isleri:
Bunun için, işledikleri kötülükler başlarına geldi. Bunlar içinde zulmedenlerin de kazandıkları kötülükler başlarına gelecektir. Bu hususta Allah'ı aciz bırakamazlar.
English Sahih:
And the evil consequences of what they earned struck them. And those who have wronged of these [people] will be struck [i.e., afflicted] by the evil consequences of what they earned; and they will not cause failure. ([39] Az-Zumar : 51)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Derken kazandıkları, elde ettikleri şeylerin kötülüklerine uğramışlardı. Bunlardan zulmedenler de kazançlarının kötülüklerine uğrayacaklar, suçlarının mücazatını görecekler ve onlar, bizim vereceğimiz cezaya mani olamazlar.