Skip to main content

فَلَمْ تَقْتُلُوْهُمْ وَلٰكِنَّ اللّٰهَ قَتَلَهُمْۖ وَمَا رَمَيْتَ اِذْ رَمَيْتَ وَلٰكِنَّ اللّٰهَ رَمٰىۚ وَلِيُبْلِيَ الْمُؤْمِنِيْنَ مِنْهُ بَلَاۤءً حَسَنًاۗ اِنَّ اللّٰهَ سَمِيْعٌ عَلِيْمٌ  ( الأنفال: ١٧ )

And not you kill them
فَلَمْ تَقْتُلُوهُمْ
onları siz öldürmediniz
but
وَلَٰكِنَّ
fakat
Allah
ٱللَّهَ
Allah
killed them
قَتَلَهُمْۚ
onları öldürdü
And not you threw
وَمَا رَمَيْتَ
sen atmadın
when
إِذْ
zaman
you threw
رَمَيْتَ
attığın
but
وَلَٰكِنَّ
fakat
Allah
ٱللَّهَ
Allah
threw
رَمَىٰۚ
attı
and that He may test
وَلِيُبْلِىَ
sınamak için
the believers
ٱلْمُؤْمِنِينَ
Mü'minleri
from Him
مِنْهُ
kendinden
(with) a trial
بَلَآءً
bir imtihanla
good
حَسَنًاۚ
güzel
Indeed
إِنَّ
doğrusu
Allah
ٱللَّهَ
Allah
(is) All-Hearing
سَمِيعٌ
işitendir
All-Knowing
عَلِيمٌ
bilendir

felem taḳtülûhüm velâkinne-llâhe ḳatelehüm. vemâ rameyte iẕ rameyte velâkinne-llâhe ramâ. veliyübliye-lmü'minîne minhü belâen ḥasenâ. inne-llâhe semî`un `alîm. (al-ʾAnfāl 8:17)

Diyanet Isleri:

Onları siz öldürmediniz fakat Allah öldürdü. Attığın zaman da sen atmamıştın, fakat Allah atmıştı. Allah bunu, inananları güzel bir imtihana tabi tutmak için yapmıştı. Doğrusu O işitir ve bilir.

English Sahih:

And you did not kill them, but it was Allah who killed them. And you threw not, [O Muhammad], when you threw, but it was Allah who threw that He might test the believers with a good test. Indeed, Allah is Hearing and Knowing. ([8] Al-Anfal : 17)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Onları siz öldürmediniz, fakat Allah öldürdü ve attığın zaman sen atmadın, fakat Allah attı ve böylece de kendi katından, inananlara güzel bir nimet vermek, onları denemek istedi. Şüphe yok ki Allah her şeyi duyar, bilir.