Skip to main content

وَمَا كَانَ صَلَاتُهُمْ عِنْدَ الْبَيْتِ اِلَّا مُكَاۤءً وَّتَصْدِيَةًۗ فَذُوْقُوا الْعَذَابَ بِمَا كُنْتُمْ تَكْفُرُوْنَ  ( الأنفال: ٣٥ )

And not
وَمَا
ve
was
كَانَ
değildir
their prayer
صَلَاتُهُمْ
onların namazları
at
عِندَ
yanındaki
the House
ٱلْبَيْتِ
Beyt(ullah)
except
إِلَّا
başka
whistling
مُكَآءً
ıslık çalmadan
and clapping
وَتَصْدِيَةًۚ
ve el çırpmadan
So taste
فَذُوقُوا۟
O halde tadın
the punishment
ٱلْعَذَابَ
azabı
because
بِمَا
dolayı
you used to
كُنتُمْ
olmanızdan
disbelieve
تَكْفُرُونَ
inkar ediyor(lar)

vemâ kâne ṣalâtühüm `inde-lbeyti illâ mükâev vetaṣdiyeh. feẕûḳu-l`aẕâbe bimâ küntüm tekfürûn. (al-ʾAnfāl 8:35)

Diyanet Isleri:

Kabe'deki tapınmaları sadece ıslık çalmak ve el çırpmaktan başka bir şey değildir. İnkarınıza karşılık artık azabı tadın.

English Sahih:

And their prayer at the House [i.e., the Ka’bah] was not except whistling and handclapping. So taste the punishment for what you disbelieved [i.e., practiced of deviations]. ([8] Al-Anfal : 35)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Tanrı evine karşı namazları, ancak ıslık çalmak ve el çırpmaktan ibaret. Artık kafir olmanıza karşılık tadın azabı.