Skip to main content

فَاِمَّا تَثْقَفَنَّهُمْ فِى الْحَرْبِ فَشَرِّدْ بِهِمْ مَّنْ خَلْفَهُمْ لَعَلَّهُمْ يَذَّكَّرُوْنَ   ( الأنفال: ٥٧ )

So if
فَإِمَّا
bundan dolayı
you gain dominance over them
تَثْقَفَنَّهُمْ
onları yakalarsan
in the war
فِى ٱلْحَرْبِ
savaşta
disperse
فَشَرِّدْ
dağıt
by them
بِهِم
onları
(those) who
مَّنْ
kimseleri de
(are) behind them
خَلْفَهُمْ
arkalarında ki
so that they may
لَعَلَّهُمْ
böylece
take heed
يَذَّكَّرُونَ
ibret alsınlar

feimmâ teŝḳafennehüm fi-lḥarbi feşerrid bihim men ḫalfehüm le`allehüm yeẕẕekkerûn. (al-ʾAnfāl 8:57)

Diyanet Isleri:

Anlaşma yaptığın kimseler, sonucundan sakınmayarak anlaşmalarını her defasında bozarlar. Savaşta onları yakalarsan, arkalarındakilere ibret olacak şekilde, darmadağın et.

English Sahih:

So if you, [O Muhammad], gain dominance over them in war, disperse by [means of] them those behind them that perhaps they will be reminded. ([8] Al-Anfal : 57)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Savaşta üst gelirsen onları, izlerini izliyenlere de tesir edecek ve onları da korkutacak bir tarzda cezalandır da bunu ansınlar, ibret alsınlar bundan.