Skip to main content

اَثُمَّ اِذَا مَا وَقَعَ اٰمَنْتُمْ بِهٖۗ اٰۤلْـٰٔنَ وَقَدْ كُنْتُمْ بِهٖ تَسْتَعْجِلُوْنَ   ( يونس: ٥١ )

Is (it) then
أَثُمَّ
(ondan) sonra mı?
when
إِذَا
zaman ki
when
مَا
ne
(it had) occurred
وَقَعَ
gerçekleşti
you (will) believe
ءَامَنتُم
inanacaksınız
in it?
بِهِۦٓۚ
ona
Now?
ءَآلْـَٰٔنَ
şimdi mi?
And certainly
وَقَدْ
elbette
you were
كُنتُم
siz
seeking to hasten it
بِهِۦ
onu
seeking to hasten it
تَسْتَعْجِلُونَ
acele istiyordunuz

eŝümme iẕâ mâ veḳa`a âmentüm bih. âl'âne veḳad küntüm bihî testa`cilûn. (al-Yūnus 10:51)

Diyanet Isleri:

Vuku bulduktan sonra mı O'na inanacaksınız? İnanmayanlar azabı görünce, "şimdi miydi?" derler. "Elbette, siz onu acele istiyordunuz" denir.

English Sahih:

Then is it that when it has [actually] occurred you will believe in it? Now? And you were [once] for it impatient. ([10] Yunus : 51)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Ona, azap gelip çattıktan sonra mı iman edeceksiniz, halbuki böyle bir şeyin olmayacağını sanıp alay ederek çabucak gelmesini istiyordunuz hani.