وَلَا تَحْسَبَنَّ اللّٰهَ غَافِلًا عَمَّا يَعْمَلُ الظّٰلِمُوْنَ ەۗ اِنَّمَا يُؤَخِّرُهُمْ لِيَوْمٍ تَشْخَصُ فِيْهِ الْاَبْصَارُۙ ( ابراهيم: ٤٢ )
And (do) not think
وَلَا تَحْسَبَنَّ
sanma
(that) Allah
ٱللَّهَ
Allah'ı
(is) unaware
غَٰفِلًا
gafil
of what
عَمَّا
şeylerden
do
يَعْمَلُ
yaptığı
the wrongdoers
ٱلظَّٰلِمُونَۚ
zalimlerin
Only
إِنَّمَا
muhakkak O
He gives them respite
يُؤَخِّرُهُمْ
ertelemektedir
to a Day
لِيَوْمٍ
bir güne
will stare
تَشْخَصُ
(dehşetten) donup kalacağı
in it
فِيهِ
onda
the eyes
ٱلْأَبْصَٰرُ
gözlerin
velâ taḥsebenne-llâhe gâfilen `ammâ ya`melu-żżâlimûne. innemâ yü'eḫḫiruhüm liyevmin teşḫaṣu fîhi-l'ebṣâr. (ʾIbrāhīm 14:42)
Diyanet Isleri:
Sakın Allah'ı, zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma; gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne kadar onları ertelemektedir.
English Sahih:
And never think that Allah is unaware of what the wrongdoers do. He only delays them [i.e., their account] for a Day when eyes will stare [in horror]. ([14] Ibrahim : 42)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Zalimlerin yaptıklarından gafil sanma Allah'ı sakın; ancak onların cezasını, gözlerin dikilip kalacağı güne tehir etmede.