Skip to main content

جَنّٰتِ عَدْنِ ِۨالَّتِيْ وَعَدَ الرَّحْمٰنُ عِبَادَهٗ بِالْغَيْبِۗ اِنَّهٗ كَانَ وَعْدُهٗ مَأْتِيًّا   ( مريم: ٦١ )

Gardens
جَنَّٰتِ
cennetleri(ne gireceklerdir)
(of) Eden
عَدْنٍ
Adn
which promised
ٱلَّتِى وَعَدَ
va'dettiği
the Most Gracious
ٱلرَّحْمَٰنُ
Rahman'ın
(to) His slaves
عِبَادَهُۥ
kullarına
in the unseen
بِٱلْغَيْبِۚ
gıyaben
Indeed [it]
إِنَّهُۥ
şüphesiz O'nun
is His promise
كَانَ وَعْدُهُۥ
va'di
sure to come
مَأْتِيًّا
yerine gelecektir

cennâti `adnini-lletî ve`ade-rraḥmânü `ibâdehû bilgayb. innehû kâne va`dühû me'tiyyâ. (Maryam 19:61)

Diyanet Isleri:

Ancak tevbe eden, inanıp yararlı iş yapanlar bunun dışındadır. Bunlar hiçbir haksızlığa uğratılmadan, Rahman'ın kullarına gaybde vadettiği cennete, Adn cennetlerine gireceklerdir. Şüphesiz, O'nun sözü yerini bulacaktır.

English Sahih:

[Therein are] gardens of perpetual residence which the Most Merciful has promised His servants in the unseen. Indeed, His promise has ever been eminent. ([19] Maryam : 61)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Ebedi Adn cennetlerine girerler ki rahman, kullarının gıyabında, onlara vaadetmiştir bu cennetleri. Şüphe yok ki onun vaadi, mutlaka yerine gelir.