Skip to main content

حَتّٰىٓ اِذَآ اَتَوْا عَلٰى وَادِ النَّمْلِۙ قَالَتْ نَمْلَةٌ يّٰٓاَيُّهَا النَّمْلُ ادْخُلُوْا مَسٰكِنَكُمْۚ لَا يَحْطِمَنَّكُمْ سُلَيْمٰنُ وَجُنُوْدُهٗۙ وَهُمْ لَا يَشْعُرُوْنَ   ( النمل: ١٨ )

Until
حَتَّىٰٓ
nihayet
when
إِذَآ
zaman
they came
أَتَوْا۟
geldikleri
to
عَلَىٰ
üzerine
(the) valley
وَادِ
vadisi
(of) the ants
ٱلنَّمْلِ
karınca
said
قَالَتْ
dedi
an ant
نَمْلَةٌ
bir karınca
"O
يَٰٓأَيُّهَا
ey
ants!
ٱلنَّمْلُ
karıncalar
Enter
ٱدْخُلُوا۟
girin
your dwellings
مَسَٰكِنَكُمْ
yuvalarınıza
lest not crush you lest not crush you
لَا يَحْطِمَنَّكُمْ
sizi ezmesinler
Sulaiman
سُلَيْمَٰنُ
Süleyman
and his hosts
وَجُنُودُهُۥ
ve orduları
while they
وَهُمْ
ve onlar
(do) not perceive" (do) not perceive"
لَا يَشْعُرُونَ
farkında olmayarak

ḥattâ iẕâ etev `alâ vâdi-nnemli ḳâlet nemletüy yâ eyyühe-nnemlü-dḫulû mesâkineküm. lâ yaḥṭimenneküm süleymânü vecünûdühû vehüm lâ yeş`urûn. (an-Naml 27:18)

Diyanet Isleri:

Sonunda, karıncaların bulunduğu vadiye geldiklerinde bir dişi (kraliçe) karınca: "Ey karıncalar! Yuvalarınıza girin, Süleyman'ın ordusu farkına varmadan sizi ezmesin" dedi.

English Sahih:

Until, when they came upon the valley of the ants, an ant said, "O ants, enter your dwellings that you not be crushed by Solomon and his soldiers while they perceive not." ([27] An-Naml : 18)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Sonunda bir karınca vadisine geldikleri zaman bir karınca, ey karıncalar dedi, yuvalarınıza girin de Süleyman ve orduları, bilmeden çiğnemesinler sizi.