Skip to main content

۞ وَاِذَا وَقَعَ الْقَوْلُ عَلَيْهِمْ اَخْرَجْنَا لَهُمْ دَاۤبَّةً مِّنَ الْاَرْضِ تُكَلِّمُهُمْ اَنَّ النَّاسَ كَانُوْا بِاٰيٰتِنَا لَا يُوْقِنُوْنَ ࣖ  ( النمل: ٨٢ )

And when
وَإِذَا
ve zaman
(is) fulfilled
وَقَعَ
geldiği
the word
ٱلْقَوْلُ
söz
against them
عَلَيْهِمْ
başlarına
We will bring forth
أَخْرَجْنَا
çıkarırız
for them
لَهُمْ
onlara
a creature
دَآبَّةً
bir Dabbe (canlı)
from the earth
مِّنَ ٱلْأَرْضِ
yerden
speaking to them
تُكَلِّمُهُمْ
o onlara söyler
that
أَنَّ
elbetteki
the people
ٱلنَّاسَ
insanların
were
كَانُوا۟
olduklarını
of Our Signs
بِـَٔايَٰتِنَا
ayetlerimize
not certain
لَا يُوقِنُونَ
inanmıyor(lar)

veiẕâ veḳa`a-lḳavlü `aleyhim aḫracnâ lehüm dâbbetem mine-l'arḍi tükellimühüm enne-nnâse kânû biâyâtinâ lâ yûḳinûn. (an-Naml 27:82)

Diyanet Isleri:

Kendilerine söylenmiş olan başlarına geldiği zaman, yerden bir çeşit hayvan çıkarırız ki o, onlara, insanların ayetlerimize kesin olarak inanmadıkların söyler.

English Sahih:

And when the word [i.e., decree] befalls them, We will bring forth for them a creature from the earth speaking to them, [saying] that the people were, of Our verses, not certain [in faith]. ([27] An-Naml : 82)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Sözün, onlar hakkında yerine geleceği, tahakkuk edeceği zaman gelip çatınca yeryüzünden, onlara bir mahluk çıkarırız ki o, konuşur onlarla ve gerçekten de insanlar, delillerimize adamakıllı inanmazlar der.