وَكَذٰلِكَ اَنْزَلْنَآ اِلَيْكَ الْكِتٰبَۗ فَالَّذِيْنَ اٰتَيْنٰهُمُ الْكِتٰبَ يُؤْمِنُوْنَ بِهٖۚ وَمِنْ هٰٓؤُلَاۤءِ مَنْ يُّؤْمِنُ بِهٖۗ وَمَا يَجْحَدُ بِاٰيٰتِنَآ اِلَّا الْكٰفِرُوْنَ ( العنكبوت: ٤٧ )
vekeẕâlike enzelnâ ileyke-lkitâb. felleẕîne âteynâhümü-lkitâbe yü'minûne bih. vemin hâülâi mey yü'minü bih. vemâ yecḥadü biâyâtinâ ille-lkâfirûn. (al-ʿAnkabūt 29:47)
Diyanet Isleri:
Sana Kitap'ı böylece indirdik; işte, kendilerine Kitap verdiklerimiz ona inanırlar; bunlardan da ona inanan bulunur. Ayetlerimizi ancak inkarcılar bile bile tanımazlar.
English Sahih:
And thus We have sent down to you the Book [i.e., the Quran]. And those to whom We [previously] gave the Scripture believe in it. And among these [people of Makkah] are those who believe in it. And none reject Our verses except the disbelievers. ([29] Al-'Ankabut : 47)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Ve işte sana böyle bir kitap indirdik biz ve bu yüzden kendilerine kitap verilenler, inanıyorlar ona ve şunlardan da inanan var ona ve delillerimizi, kafirlerden başkası da bilerek inkar etmez.