Skip to main content

قَالُوْٓا اَوَلَمْ تَكُ تَأْتِيْكُمْ رُسُلُكُمْ بِالْبَيِّنٰتِ ۗقَالُوْا بَلٰىۗ قَالُوْا فَادْعُوْا ۚوَمَا دُعٰۤؤُا الْكٰفِرِيْنَ اِلَّا فِيْ ضَلٰلٍ ࣖ  ( غافر: ٥٠ )

They (will) say
قَالُوٓا۟
dediler
"Did there not "Did there not
أَوَلَمْ تَكُ
değilmiydi?
come to you
تَأْتِيكُمْ
size geliyor
your Messengers
رُسُلُكُم
elçileriniz
with clear proofs?"
بِٱلْبَيِّنَٰتِۖ
açık kanıtlarla
They (will) say
قَالُوا۟
dediler
"Yes"
بَلَىٰۚ
evet (gelirlerdi)
They (will) say
قَالُوا۟
dediler
"Then call
فَٱدْعُوا۟ۗ
öyle ise yalvar(ıp dur)un
but not
وَمَا
fakat değildir
(is) the call
دُعَٰٓؤُا۟
yalvarması
(of) the disbelievers
ٱلْكَٰفِرِينَ
kafirlerin
except
إِلَّا
başkası
in error"
فِى ضَلَٰلٍ
dalaletten

ḳâlû evelem tekü te'tîküm rusülüküm bilbeyyinât. ḳâlû belâ. ḳâlû fed`û. vemâ dü`âü-lkâfirîne illâ fî ḍalâl. (Ghāfir 40:50)

Diyanet Isleri:

Bekçiler: "Size, belgelerle peygamberleriniz gelmiş miydi?" derler. Onlar da: "Evet, gelmişti" derler. Bekçiler: "O halde kendiniz yalvarın" derler. İnkarcıların yalvarışı şüphesiz boşunadır.

English Sahih:

They will say, "Did there not come to you your messengers with clear proofs?" They will say, "Yes." They will reply, "Then supplicate [yourselves], but the supplication of the disbelievers is not except in error [i.e., futility]." ([40] Ghafir : 50)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Onlar da, peygamberleriniz, apaçık delillerle gelmedi miydi size diyecekler; onlar, evet diyecekler, bekçiler, öyleyse diyecekler, siz yalvarın ve kafirlerin duasıysa ancak boşa gider.