Skip to main content

ذٰلِكُمْ بِمَا كُنْتُمْ تَفْرَحُوْنَ فِى الْاَرْضِ بِغَيْرِ الْحَقِّ وَبِمَا كُنْتُمْ تَمْرَحُوْنَ  ( غافر: ٧٥ )

"That was
ذَٰلِكُم
bu durum
because
بِمَا
ötürüdür
you used (to)
كُنتُمْ
sizin
rejoice
تَفْرَحُونَ
şımarmanızdan
in the earth
فِى ٱلْأَرْضِ
yeryüzünde
without
بِغَيْرِ
olmaksızın
right
ٱلْحَقِّ
hakkı
and because
وَبِمَا
ve ötürüdür
you used (to)
كُنتُمْ
olmanızdan
be insolent
تَمْرَحُونَ
böbürlenmiş

ẕâliküm bimâ küntüm tefraḥûne fi-l'arḍi bigayri-lḥaḳḳi vebimâ küntüm temraḥûn. (Ghāfir 40:75)

Diyanet Isleri:

Onlara: "İşte bu, yeryüzünde haksız yere şımarmanız ve böbürlenmenizden ötürüdür. Temelli kalacağınız cehennem kapılarından girin" denir. Büyüklenenlerin durağı ne kötüdür!

English Sahih:

[The angels will say], "That was because you used to exult upon the earth without right and you used to behave insolently. ([40] Ghafir : 75)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Bu da, yeryüzünde haksız yere sevinip övündüğünüzden ve ululanıp kendinizi gördüğünüzdendir.