Skip to main content

۞ وَاعْلَمُوْٓا اَنَّمَا غَنِمْتُمْ مِّنْ شَيْءٍ فَاَنَّ لِلّٰهِ خُمُسَهٗ وَلِلرَّسُوْلِ وَلِذِى الْقُرْبٰى وَالْيَتٰمٰى وَالْمَسٰكِيْنِ وَابْنِ السَّبِيْلِ اِنْ كُنْتُمْ اٰمَنْتُمْ بِاللّٰهِ وَمَآ اَنْزَلْنَا عَلٰى عَبْدِنَا يَوْمَ الْفُرْقَانِ يَوْمَ الْتَقَى الْجَمْعٰنِۗ وَاللّٰهُ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيْرٌ   ( الأنفال: ٤١ )

And know
وَٱعْلَمُوٓا۟
bilin ki
that what you obtain (as) spoils of war
أَنَّمَا غَنِمْتُم
aldığınız ganimetlerin
of anything
مِّن شَىْءٍ
herbirinin
then that
فَأَنَّ
muhakkak
for Allah
لِلَّهِ
Allah'a aittir
(is) one fifth of it
خُمُسَهُۥ
beşte biri
and for the Messenger
وَلِلرَّسُولِ
ve Elçisine
and for the near relatives
وَلِذِى ٱلْقُرْبَىٰ
ve akrabalara
and the orphans
وَٱلْيَتَٰمَىٰ
ve yetimlere
and the needy
وَٱلْمَسَٰكِينِ
ve yoksullara
and the wayfarer
وَٱبْنِ ٱلسَّبِيلِ
ve yolcu(lar)a
if
إِن
eğer
you
كُنتُمْ
iseniz
believe
ءَامَنتُم
inanmış
in Allah
بِٱللَّهِ
Allah'a
and (in) what
وَمَآ
ve
We sent down
أَنزَلْنَا
indirdiğimize
to Our slave
عَلَىٰ عَبْدِنَا
kulumuza
(on the) day
يَوْمَ
gününde
(of) the criterion
ٱلْفُرْقَانِ
ayrılma
(the) day
يَوْمَ
günde
(when) met
ٱلْتَقَى
karşılaştığı
the two forces
ٱلْجَمْعَانِۗ
o iki topluluğun
And Allah
وَٱللَّهُ
Allah
(is) on
عَلَىٰ
üzerine
every
كُلِّ
her
thing
شَىْءٍ
şey
All-Powerful
قَدِيرٌ
kadirdir

va`lemû ennemâ ganimtüm min şey'in feenne lillâhi ḫumüsehû velirrasûli veliẕi-lḳurbâ velyetâmâ velmesâkîni vebni-ssebîli in küntüm âmentüm billâhi vemâ enzelnâ `alâ `abdinâ yevme-lfürḳâni yevme-lteḳe-lcem`ân. vellâhü `alâ külli şey'in ḳadîr. (al-ʾAnfāl 8:41)

Diyanet Isleri:

Eğer Allah'a ve hakkı batıldan ayıran o günde, iki topluluğun karşılaştığı günde kulumuza indirdiğimize inanıyorsanız, bilin ki, ele geçirdiğiniz ganimetin beşte biri Allah'ın, Peygamber'in ve yakınlarının, yetimlerin, düşkünlerin ve yolcularındır. Allah her şeye Kadir'dir.

English Sahih:

And know that anything you obtain of war booty – then indeed, for Allah is one fifth of it and for the Messenger and for [his] near relatives and the orphans, the needy, and the [stranded] traveler, if you have believed in Allah and in that which We sent down to Our Servant on the day of criterion [i.e., decisive encounter] – the day when the two armies met [at Badr]. And Allah, over all things, is competent. ([8] Al-Anfal : 41)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Ve iyice bilin ki ganimet olarak elde ettiğiniz şeyin mutlaka beşte biri Allah'ın ve Peygamberin ve yakınların ve yetimlerin ve yoksulların ve yolda kalmışlarındır. Allah'a inanmışsanız ve hak ile batılın ayrıldığı, yani iki ordunun birbiriyle buluştuğu gün kulumuza indirdiğimize iman etmişseniz ve Allah'ın her şeye gücü yeter.