وَاِذْ زَيَّنَ لَهُمُ الشَّيْطٰنُ اَعْمَالَهُمْ وَقَالَ لَا غَالِبَ لَكُمُ الْيَوْمَ مِنَ النَّاسِ وَاِنِّيْ جَارٌ لَّكُمْۚ فَلَمَّا تَرَاۤءَتِ الْفِئَتٰنِ نَكَصَ عَلٰى عَقِبَيْهِ وَقَالَ اِنِّيْ بَرِيْۤءٌ مِّنْكُمْ اِنِّيْٓ اَرٰى مَا لَا تَرَوْنَ اِنِّيْٓ اَخَافُ اللّٰهَ ۗوَاللّٰهُ شَدِيْدُ الْعِقَابِ ࣖ ( الأنفال: ٤٨ )
veiẕ zeyyene lehümü-şşeyṭânü a`mâlehüm veḳâle lâ gâlibe lekümü-lyevme mine-nnâsi veinnî cârul leküm. felemmâ terâeti-lfietâni nekeṣa `alâ `aḳibeyhi veḳâle innî berîüm minküm innî erâ mâ lâ teravne innî eḫâfü-llâh. vellâhü şedîdü-l`iḳâb. (al-ʾAnfāl 8:48)
Diyanet Isleri:
Şeytan onlara işlediklerini güzel gösterdi ve "Bugün insanlardan sizi yenecek kimse yoktur; doğrusu ben de size yardımcıyım" dedi. İki ordu karşılaşınca da, geri dönüp, "Benim sizinle ilgim yok; doğrusu sizin görmediğinizi ben görüyorum ve şüphesiz Allah'tan korkuyorum, Allah'ın azabı şiddetlidir" dedi.
English Sahih:
And [remember] when Satan made their deeds pleasing to them and said, "No one can overcome you today from among the people, and indeed, I am your protector." But when the two armies sighted each other, he turned on his heels and said, "Indeed, I am disassociated from you. Indeed, I see what you do not see; indeed, I fear Allah. And Allah is severe in penalty." ([8] Al-Anfal : 48)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Hani o zaman Şeytan, onların yaptıklarını, kendilerine süslü ve hoş göstermişti de bugün insanlardan size üstün olacak yoktur, ben de şüphe yok ki size yardımcıyım demişti. Fakat iki ordu da görününce geri dönüp ben demişti, şüphe yok, sizden uzağım, çünkü ben, sizin görmediklerinizi görmedeyim ve Allah'tan korkmadayım ve Allah'ın cezası pek çetindir.