Skip to main content

لَقَدْ نَصَرَكُمُ اللّٰهُ فِيْ مَوَاطِنَ كَثِيْرَةٍۙ وَّيَوْمَ حُنَيْنٍۙ اِذْ اَعْجَبَتْكُمْ كَثْرَتُكُمْ فَلَمْ تُغْنِ عَنْكُمْ شَيْـًٔا وَّضَاقَتْ عَلَيْكُمُ الْاَرْضُ بِمَا رَحُبَتْ ثُمَّ وَلَّيْتُمْ مُّدْبِرِيْنَۚ  ( التوبة: ٢٥ )

Verily
لَقَدْ
andolsun
Allah helped you
نَصَرَكُمُ
size yardım etmişti
Allah helped you
ٱللَّهُ
Allah
in regions
فِى مَوَاطِنَ
yerlerde
many
كَثِيرَةٍۙ
birçok
and (on the) day
وَيَوْمَ
ve gününde
(of) Hunain
حُنَيْنٍۙ
Huneyn
when
إِذْ
hani
pleased you
أَعْجَبَتْكُمْ
sizi böbürlendirmişti
your multitude
كَثْرَتُكُمْ
çokluğunuz
but not
فَلَمْ
fakat
availed
تُغْنِ
sağlamamıştı
you
عَنكُمْ
size
anything
شَيْـًٔا
hiçbir yarar
and (was) straitened
وَضَاقَتْ
ve dar gelmişti
for you
عَلَيْكُمُ
başınıza
the earth
ٱلْأَرْضُ
yeryüzü
(in spite) of its vastness
بِمَا
rağmen
(in spite) of its vastness
رَحُبَتْ
bütün genişliğine
then
ثُمَّ
nihayet
you turned back
وَلَّيْتُم
dönmüştünüz
fleeing
مُّدْبِرِينَ
gerisin geri

leḳad neṣarakümü-llâhü fî mevâṭine keŝîrativ veyevme ḥuneynin iẕ a`cebetküm keŝratüküm felem tugni `anküm şey'ev veḍâḳat `aleykümü-l'arḍu bimâ raḥubet ŝümme velleytüm müdbirîn. (at-Tawbah 9:25)

Diyanet Isleri:

And olsun ki Allah size birçok yerlerde, ve çokluğunuzun sizi böbürlendirdiği fakat bir faydası da olmadığı, yeryüzünün geniş olmasına rağmen size dar gelip de bozularak arkanıza döndüğünüz Huneyn gününde yardım etmişti.

English Sahih:

Allah has already given you victory in many regions and [even] on the day of Hunayn, when your great number pleased you, but it did not avail you at all, and the earth was confining for you with [i.e., in spite of] its vastness; then you turned back, fleeing. ([9] At-Tawbah : 25)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Andolsun ki Allah size birçok yerlerde ve Huneyn gününde yardım etmişti; hani o gün çokluğunuzla övünüp sevinmiştiniz de bu çokluk, düşmanı defedememişti, hiçbir işinize yaramamıştı, yeryüzü, o kadar genişken daralmıştı size, sonra da arka çevirip geri çekilmiştiniz.