Skip to main content

اَوْ مِسْكِيْنًا ذَا مَتْرَبَةٍۗ  ( البلد: ١٦ )

Or
أَوْ
yahut
a needy person
مِسْكِينًا
yoksulu
in misery
ذَا مَتْرَبَةٍ
hiçbir şeyi olmayan

ev miskînen ẕâ metrabeh. (al-Balad 90:16)

Diyanet Isleri:

Yahut, açlık gününde, yakını olan bir öksüzü, yahut toprağa serilmiş bir yoksulu doyurmaktır.

English Sahih:

Or a needy person in misery . ([90] Al-Balad : 16)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Yahut yerlere döşenmiş bir yoksulu.