Skip to main content

وَاِمَّا نُرِيَنَّكَ بَعْضَ الَّذِيْ نَعِدُهُمْ اَوْ نَتَوَفَّيَنَّكَ فَاِلَيْنَا مَرْجِعُهُمْ ثُمَّ اللّٰهُ شَهِيْدٌ عَلٰى مَا يَفْعَلُوْنَ   ( يونس: ٤٦ )

And whether
وَإِمَّا
veya
We show you
نُرِيَنَّكَ
sana göstersek
some
بَعْضَ
bir kısmını
(of) that which We promised them
ٱلَّذِى نَعِدُهُمْ
onlara vaadettiklerimizin
or
أَوْ
ya da
We cause you to die
نَتَوَفَّيَنَّكَ
seni vefat ettirsek
then to Us
فَإِلَيْنَا
sonuçta bizedir
(is) their return
مَرْجِعُهُمْ
onların dönüşü
then
ثُمَّ
sonra
Allah
ٱللَّهُ
Allah
(is) a Witness
شَهِيدٌ
şahittir
over
عَلَىٰ
üzerine
what
مَا
şey
they do
يَفْعَلُونَ
onların yaptıkları

veimmâ nüriyenneke ba`ḍa-lleẕî ne`idühüm ev neteveffeyenneke feileynâ merci`uhüm ŝümme-llâhü şehîdün `alâ mâ yef`alûn. (al-Yūnus 10:46)

Diyanet Isleri:

Onlara, söz verdiğimiz azabın bir kısmını ya dünyada sana gösteririz, veya senin ruhunu alırız da nasıl olsa onların dönüşü Bizedir; (ahirette görürsün) Allah onların yaptıklarına şahiddir.

English Sahih:

And whether We show you some of what We promise them, [O Muhammad], or We take you in death, to Us is their return; then, [either way], Allah is a witness concerning what they are doing. ([10] Yunus : 46)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Onlara vaadettiğimiz azabın bir kısmını sana göstersek de onların dönüp gelecekleri yer, bizim tapımızdır, seni öldürsek ve sana göstermesek de; sonra da Allah, yaptıklarına tanıktır onların.