فَكَذَّبُوْهُ فَنَجَّيْنٰهُ وَمَنْ مَّعَهٗ فِى الْفُلْكِ وَجَعَلْنٰهُمْ خَلٰۤىِٕفَ وَاَغْرَقْنَا الَّذِيْنَ كَذَّبُوْا بِاٰيٰتِنَاۚ فَانْظُرْ كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الْمُنْذَرِيْنَ ( يونس: ٧٣ )
fekeẕẕebûhü fenecceynâhü vemem me`ahû fi-lfülki vece`alnâhüm ḫalâife veagraḳne-lleẕîne keẕẕebû biâyâtinâ. fenżur keyfe kâne `âḳibetü-lmünẕerîn. (al-Yūnus 10:73)
Diyanet Isleri:
Onu yalancı saydılar; ama Biz onu ve gemide beraberinde bulunanları kurtardık. Onları ötekilerin yerine geçirdik, ayetlerimizi yalanlayanları suda boğduk. Uyarılanlardan söz dinlemeyenlerin sonlarının nasıl olduğuna bir bak.
English Sahih:
And they denied him, so We saved him and those with him in the ship and made them successors, and We drowned those who denied Our signs. Then see how was the end of those who were warned. ([10] Yunus : 73)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Derken onu yalanladılar da onu ve onunla beraber gemide bulunanları kurtardık ve onları hükümdar ettik ve delillerimizi yalanlayanları sulara boğduk, bak da gör, korkutulanların sonları ne oldu.