Skip to main content

وَاُوْحِيَ اِلٰى نُوْحٍ اَنَّهٗ لَنْ يُّؤْمِنَ مِنْ قَوْمِكَ اِلَّا مَنْ قَدْ اٰمَنَ فَلَا تَبْتَىِٕسْ بِمَا كَانُوْا يَفْعَلُوْنَۖ   ( هود: ٣٦ )

And it was revealed
وَأُوحِىَ
vahyolundu
to Nuh
إِلَىٰ نُوحٍ
Nuh'a
"That
أَنَّهُۥ
gerçekten
will never believe
لَن يُؤْمِنَ
kimse iman etmeyecek
from your people
مِن قَوْمِكَ
kavminden
except
إِلَّا
dışında
(those) who
مَن
kimselerin
have already
قَدْ
(şimdiye kadar)
believed
ءَامَنَ
iman eden
So (do) not (be) distressed
فَلَا تَبْتَئِسْ
üzülme
by what
بِمَا
dolayı
they have been doing
كَانُوا۟ يَفْعَلُونَ
onların yaptıklarından

veûḥiye ilâ nûḥin ennehû ley yü'mine min ḳavmike illâ men ḳad âmene felâ tebteis bimâ kânû yef`alûn. (Hūd 11:36)

Diyanet Isleri:

Nuh'a, "Senin milletinden, inanmış olanlardan başkası inanmayacaktır; onların yapageldiklerine üzülme; nezaretimiz altında, sana bildirdiğimiz gibi gemiyi yap. Haksızlık yapanlar için Bana baş vurma, çünkü onlar suda boğulacaklardır" diye Allah tarafından vahyolundu.

English Sahih:

And it was revealed to Noah that, "No one will believe from your people except those who have already believed, so do not be distressed by what they have been doing. ([11] Hud : 36)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Nuh'a, kavminden inananlardan başkaları kesin olarak inanmayacak, artık sen de onların yaptıkları işler yüzünden kederlenme diye vahyedildi.