Skip to main content

وَجَاۤءَتْ سَيَّارَةٌ فَاَرْسَلُوْا وَارِدَهُمْ فَاَدْلٰى دَلْوَهٗ ۗقَالَ يٰبُشْرٰى هٰذَا غُلٰمٌ ۗوَاَسَرُّوْهُ بِضَاعَةً ۗوَاللّٰهُ عَلِيْمٌ ۢبِمَا يَعْمَلُوْنَ  ( يوسف: ١٩ )

And there came
وَجَآءَتْ
ve geldi
a caravan
سَيَّارَةٌ
bir kervan
and they sent
فَأَرْسَلُوا۟
gönderdiler
their water drawer
وَارِدَهُمْ
sucularını
then he let down
فَأَدْلَىٰ
sarkıttı
his bucket
دَلْوَهُۥۖ
kovasını
He said
قَالَ
dedi ki
"O good news!
يَٰبُشْرَىٰ
Ey! müjde!
This
هَٰذَا
bu
(is) a boy"
غُلَٰمٌۚ
bir oğlan!
And they hid him
وَأَسَرُّوهُ
ve onu sakladılar
(as) a merchandise
بِضَٰعَةًۚ
ticaret için
And Allah
وَٱللَّهُ
halbuki Allah
(is) All- Knower
عَلِيمٌۢ
biliyordu
of what
بِمَا
şeyleri
they do
يَعْمَلُونَ
onların yaptıkları

vecâet seyyâratün feerselû vâridehüm feedlâ delveh. ḳâle yâ büşrâ hâẕâ gulâm. veeserrûhü biḍâ`ah. vellâhü `alîmüm bimâ ya`melûn. (Yūsuf 12:19)

Diyanet Isleri:

Bir kervan geldi, sucularını gönderdiler; sucu kovasını kuyuya saldı, "Müjde! İşte bir oğlan" dedi. Yusuf'u alıp onu ticari bir mal olarak sakladılar. Oysa Allah yaptıklarını bilir.

English Sahih:

And there came a company of travelers; then they sent their water drawer, and he let down his bucket. He said, "Good news! Here is a boy." And they concealed him, [taking him] as merchandise; and Allah was Knowing of what they did. ([12] Yusuf : 19)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Derken bir yolcu kafilesi geçerken kuyudan su almak için birini yollamışlardı, o da kovasını kuyuya salınca müjde diye bağırmıştı, burada bir genç var ve onu çıkarıp bir ticaret malı gibi gizlemişlerdi; Allah'sa onların yaptıklarını biliyordu.