Skip to main content

فَلَمَّا رَجَعُوْٓا اِلٰٓى اَبِيْهِمْ قَالُوْا يٰٓاَبَانَا مُنِعَ مِنَّا الْكَيْلُ فَاَرْسِلْ مَعَنَآ اَخَانَا نَكْتَلْ وَاِنَّا لَهٗ لَحٰفِظُوْنَ  ( يوسف: ٦٣ )

So when
فَلَمَّا
zaman
they returned
رَجَعُوٓا۟
döndükleri
to their father
إِلَىٰٓ أَبِيهِمْ
babalarına
they said
قَالُوا۟
dediler ki
"O our father!
يَٰٓأَبَانَا
Ey babamız
Has been denied
مُنِعَ
men'edildi
to us
مِنَّا
bizden
the measure
ٱلْكَيْلُ
ölçü
so send
فَأَرْسِلْ
(oyüzden) gönder
with us
مَعَنَآ
bizimle beraber
our brother
أَخَانَا
kardeşimizi
(that) we will get measure
نَكْتَلْ
ölç(üp al)alım
And indeed we
وَإِنَّا
şüphesiz biz
for him
لَهُۥ
onu
(will) surely (be) guardians"
لَحَٰفِظُونَ
mutlaka koruruz

felemmâ race`û ilâ ebîhim ḳâlû yâ ebânâ müni`a minne-lkeylü feersil me`anâ eḫânâ nektel veinnâ lehû leḥâfiżûn. (Yūsuf 12:63)

Diyanet Isleri:

Babalarına döndüklerinde, "Ey babamız! Bize yiyecek yasak edildi, kardeşimizi bizimle beraber gönder de yiyecek alalım. Onu elbette koruruz" dediler.

English Sahih:

So when they returned to their father, they said, "O our father, [further] measure has been denied to us, so send with us our brother [that] we will be given measure. And indeed, we will be his guardians." ([12] Yusuf : 63)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Dönüp babalarına varınca baba dediler, bize artık zahire verilmeyecek, kardeşimizi de bizimle gönder de zahire alalım ve şüphe yok ki biz, onu iyice koruruz.