كُلًّا نُّمِدُّ هٰٓؤُلَاۤءِ وَهٰٓؤُلَاۤءِ مِنْ عَطَاۤءِ رَبِّكَ ۗوَمَا كَانَ عَطَاۤءُ رَبِّكَ مَحْظُوْرًا ( الإسراء: ٢٠ )
(To) each
كُلًّا
hepsine
We extend
نُّمِدُّ
uzatırız
(to) these
هَٰٓؤُلَآءِ
onlara da
and (to) these
وَهَٰٓؤُلَآءِ
ve onlara da
from (the) gift
مِنْ عَطَآءِ
mükafatından
(of) your Lord
رَبِّكَۚ
Rabbinin
And not
وَمَا
ve
is
كَانَ
değildir
(the) gift
عَطَآءُ
hediyesi
(of) your Lord
رَبِّكَ
Rabbinin
restricted
مَحْظُورًا
kısıtlanmış
küllen nümiddü hâülâi vehâülâi min `aṭâi rabbik. vemâ kâne `aṭâü rabbike maḥżûrâ. (al-ʾIsrāʾ 17:20)
Diyanet Isleri:
Onların ve bunların her birine Rabbinin nimetinden ulaştırırız. Esasen Rabbinin nimeti kimseye yasak kılınmış değildir.
English Sahih:
To each [category] We extend – to these and to those – from the gift of your Lord. And never has the gift of your Lord been restricted. ([17] Al-Isra : 20)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Onlara da, bunlara da, hepsine, Rabbinin lütuf ve ihsanından yardımda bulunuruz, bağışlar dururuz ve Rabbinin ihsanı, kimseden men edilmez.