اِذًا لَّاَذَقْنٰكَ ضِعْفَ الْحَيٰوةِ وَضِعْفَ الْمَمَاتِ ثُمَّ لَا تَجِدُ لَكَ عَلَيْنَا نَصِيْرًا ( الإسراء: ٧٥ )
Then
إِذًا
o takdirde
We (would) have made you taste
لَّأَذَقْنَٰكَ
sana taddırırdık
double
ضِعْفَ
kat kat
(in) the life
ٱلْحَيَوٰةِ
hayatı
and double
وَضِعْفَ
ve kat kat
(after) the death
ٱلْمَمَاتِ
ölümü
Then
ثُمَّ
sonra
not you (would) have found
لَا تَجِدُ
bulamazdın
for you
لَكَ
kendine
against Us
عَلَيْنَا
bize karşı
any helper
نَصِيرًا
bir yardımcı
iẕel leeẕaḳnâke ḍi`fe-lḥayâti veḍi`fe-lmemâti ŝümme lâ tecidü leke `aleynâ neṣîrâ. (al-ʾIsrāʾ 17:75)
Diyanet Isleri:
O takdirde sana, hayatın da ölümün de, kat kat azabını tattırırdık. Sonra bize karşı bir yardımcı da bulamazdın.
English Sahih:
Then [if you had], We would have made you taste double [punishment in] life and double [after] death. Then you would not find for yourself against Us a helper. ([17] Al-Isra : 75)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Eğer bunu yapsaydın hayatın acısını da iki kat olarak tattıracaktık sana, ölümün acısını da iki kat, sonra da bize karşı hiçbir yardımcı bulamayacaktın kendine.