Skip to main content

وَدَخَلَ جَنَّتَهٗ وَهُوَ ظَالِمٌ لِّنَفْسِهٖۚ قَالَ مَآ اَظُنُّ اَنْ تَبِيْدَ هٰذِهٖٓ اَبَدًاۙ   ( الكهف: ٣٥ )

And he entered
وَدَخَلَ
ve girdi
his garden
جَنَّتَهُۥ
bağına
while he
وَهُوَ
o
(was) unjust
ظَالِمٌ
zulmederek
to himself
لِّنَفْسِهِۦ
kendisine
He said
قَالَ
dedi
"Not
مَآ
hiç
I think
أَظُنُّ
sanmam
that will perish
أَن تَبِيدَ
yok olacağını
this
هَٰذِهِۦٓ
bunun
ever
أَبَدًا
ebediyyen

vedeḫale cennetehû vehüve żâlimül linefsih. ḳâle mâ eżunnü en tebîde hâẕihî ebedâ. (al-Kahf 18:35)

Diyanet Isleri:

Kendisine böylece yazık ederek bahçesine girerken: "Bu bahçenin batacağını hiç zannetmem. Kıyametin kopacağını da sanmıyorum. Eğer Rabbime döndürülürsem, and olsun ki orada bundan daha iyisini bulurum" dedi.

English Sahih:

And he entered his garden while he was unjust to himself. He said, "I do not think that this will perish – ever. ([18] Al-Kahf : 35)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Ve bağına girdi, kendi kendisine de zulmetmedeydi, dedi ki: Şu nail olduğum mal ve menalin zeval bulup tükeneceğini hiç mi ummam.