Skip to main content

فَلَمَّا بَلَغَا مَجْمَعَ بَيْنِهِمَا نَسِيَا حُوْتَهُمَا فَاتَّخَذَ سَبِيْلَهٗ فِى الْبَحْرِ سَرَبًا   ( الكهف: ٦١ )

But when
فَلَمَّا
ne zaman ki
they reached
بَلَغَا
varınca
the junction
مَجْمَعَ
birleştiği yere
between them
بَيْنِهِمَا
iki (denizin) arasının
they forgot
نَسِيَا
unuttular
their fish
حُوتَهُمَا
balıklarını
and it took
فَٱتَّخَذَ
(balık) tuttu
its way
سَبِيلَهُۥ
yolunu
into the sea
فِى ٱلْبَحْرِ
denizde
slipping away
سَرَبًا
sıyrılıp

felemmâ belegâ mecme`a beynihimâ nesiyâ ḥûtehümâ fetteḫaẕe sebîlehû fi-lbaḥri serabâ. (al-Kahf 18:61)

Diyanet Isleri:

İkisi, iki denizin birleştiği yere ulaşınca, balıklarını unutmuşlardı, balık bir delikten kayıp denizi boyladı.

English Sahih:

But when they reached the junction between them, they forgot their fish, and it took its course into the sea, slipping away. ([18] Al-Kahf : 61)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

İki denizin kavuştuğu yere vardıkları zaman balıklarını unutmuşlardı; balık, denize atlamış, dalıp bir yol tutmuş gitmişti.