Skip to main content

فَلَمَّا جَاوَزَا قَالَ لِفَتٰىهُ اٰتِنَا غَدَاۤءَنَاۖ لَقَدْ لَقِيْنَا مِنْ سَفَرِنَا هٰذَا نَصَبًا   ( الكهف: ٦٢ )

Then when
فَلَمَّا
ne zaman ki
they had passed beyond
جَاوَزَا
orayı geçip gittiklerinde
he said
قَالَ
(Musa) dedi
to his boy
لِفَتَىٰهُ
uşağına
"Bring us
ءَاتِنَا
bize getir
our morning meal
غَدَآءَنَا
kahvaltımızı
Certainly
لَقَدْ
andolsun ki
we have suffered
لَقِينَا
çektik
in our journey
مِن سَفَرِنَا
yolculuğumuzdan
this
هَٰذَا
şu
fatigue"
نَصَبًا
yorgunluk

felemmâ câvezâ ḳâle lifetâhü âtinâ gadâenâ. leḳad leḳînâ min seferinâ hâẕâ neṣabâ. (al-Kahf 18:62)

Diyanet Isleri:

Oradan uzaklaştıklarında Musa, yanındaki gence: "Azığımızı çıkar, and olsun bu yolculuğumuzda yorgun düştük" dedi.

English Sahih:

So when they had passed beyond it, [Moses] said to his boy, "Bring us our morning meal. We have certainly suffered in this, our journey, [much] fatigue." ([18] Al-Kahf : 62)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Oradan geçtikten sonra Musa, genç arkadaşına kuşluk yemeğimizi getir dedi, gerçekten de şu yolculuk, yordu bizi.