فَيَذَرُهَا قَاعًا صَفْصَفًا ۙ ( طه: ١٠٦ )
Then He will leave it
فَيَذَرُهَا
bırakacaktır
a level
قَاعًا
yerlerini
plain
صَفْصَفًا
boş dümdüz'
feyeẕeruhâ ḳâ`an ṣafṣafâ. (Ṭāʾ Hāʾ 20:106)
Diyanet Isleri:
Sana dağları sorarlar; de ki: "Rabbim onları ufalayıp savuracak, yerlerini düz, kuru bir toprak haline getirecek; orada ne çukur, ne tümsek göreceksin. O gün, hiçbir tarafa sapmadan bir davetçiye uyarlar. Sesler Rahman'ın heybetinden kısılmıştır; ancak bir fısıltı işitirsin."
English Sahih:
And He will leave it [i.e., the earth] a level plain; ([20] Taha : 106)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Yeryüzünü dümdüz bir hale getirir.