Sana dağları sorarlar; de ki: "Rabbim onları ufalayıp savuracak, yerlerini düz, kuru bir toprak haline getirecek; orada ne çukur, ne tümsek göreceksin. O gün, hiçbir tarafa sapmadan bir davetçiye uyarlar. Sesler Rahman'ın heybetinden kısılmıştır; ancak bir fısıltı işitirsin."
English Sahih:
And He will leave it [i.e., the earth] a level plain; ([20] Taha : 106)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Yeryüzünü dümdüz bir hale getirir.
2 Adem Uğur
Böylece yerlerini dümdüz, bomboş bırakacaktır.
3 Ali Bulaç
"Yerlerini bomboş, çırçıplak bırakacaktır."
4 Ali Fikri Yavuz
Böylece yerlerini dümdüz boş bir halde bırakacak.
5 Celal Yıldırım
(105-106-107) (Kıyametin meydana geldiği vakit) dağların (nasıl olacağını) sana soruyorlar. De ki: Rabbim onları darmadağın edecek, ufalayıp savuracak; yerlerini dümdüz pürüzsüz boş olarak bırakacak; artık onda ne bir eğrilik, ne de bir tümseklik göreceksin.
6 Diyanet Vakfı
Böylece yerlerini dümdüz, bomboş bırakacaktır.
7 Edip Yüksel
"Yerlerini dümdüz, bomboş bırakacaktır."
8 Elmalılı Hamdi Yazır
"Böylece yerlerini dümdüz boş bir halde bırakacak."
9 Fizilal-il Kuran
Yerlerini dümdüz ve çırılçıplak bir alana dönüştürür.
10 Gültekin Onan
"Yerlerini bomboş, çırçıplak bırakacaktır."
11 Hasan Basri Çantay
«(Savuracak) da yerlerini dümdüz bir toprak haalinde bırakacak».
12 İbni Kesir
Yerlerini düz, kuru bir toprak haline getirecek.
13 İskender Ali Mihr
Böylece onu (dağların yerini) boş bir düzlük olarak bırakacaktır.
14 Muhammed Esed
yeri dümdüz ve çıplak bir hale getirecek,
15 Muslim Shahin
Böylece yerlerini dümdüz, bomboş bırakacaktır.
16 Ömer Nasuhi Bilmen
«Artık onları dümdüz, bomboş bir halde bırakacaktır.»
17 Rowwad Translation Center
Yerlerini de dümdüz edecektir.
18 Şaban Piriş
Yerlerini de dümdüz, kuru bir toprak haline getirecektir.
19 Shaban Britch
Yerlerini de dümdüz, bomboş bırakacak.
20 Suat Yıldırım
Bir de sana o gün, dağların durumunu sorarlar. De ki: “Rabbim onları darmadağın edecek, ufalayıp savuracak, yerlerini dümdüz, boş vaziyette bırakacak.”