Skip to main content

وَلَهٗ مَنْ فِى السَّمٰوٰتِ وَالْاَرْضِۗ وَمَنْ عِنْدَهٗ لَا يَسْتَكْبِرُوْنَ عَنْ عِبَادَتِهٖ وَلَا يَسْتَحْسِرُوْنَ ۚ  ( الأنبياء: ١٩ )

And to Him (belongs)
وَلَهُۥ
ve O'nundur
whoever
مَن
kimseler
(is) in
فِى
olan
the heavens
ٱلسَّمَٰوَٰتِ
göklerde
and the earth
وَٱلْأَرْضِۚ
ve yerde
And (those) who
وَمَنْ
ve kimseler
(are) near Him
عِندَهُۥ
O'nun yanındaki
not they are arrogant
لَا يَسْتَكْبِرُونَ
büyüklenmez
to worship Him
عَنْ عِبَادَتِهِۦ
O'na kulluk etmekten
and not
وَلَا
ve
they tire
يَسْتَحْسِرُونَ
yorulmazlar

velehû men fi-ssemâvâti vel'arḍ. vemen `indehû lâ yestekbirûne `an `ibâdetihî velâ yestaḥsirûn. (al-ʾAnbiyāʾ 21:19)

Diyanet Isleri:

Göklerde ve yerde ne varsa O'nundur. Katında olanlar O'na kulluk etmekten çekinmezler ve usanmazlar.

English Sahih:

To Him belongs whoever is in the heavens and the earth. And those near Him [i.e., the angels] are not prevented by arrogance from His worship, nor do they tire. ([21] Al-Anbya : 19)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Ve onundur ne varsa göklerde ve yeryüzünde ve onun katındakiler, ona kulluk etmekten çekinip ululanmadıkları gibi yorulmazlar, bıkmazlar da.