وَاِذَآ اُلْقُوْا مِنْهَا مَكَانًا ضَيِّقًا مُّقَرَّنِيْنَ دَعَوْا هُنَالِكَ ثُبُوْرًا ۗ ( الفرقان: ١٣ )
And when
وَإِذَآ
ve zaman
they are thrown
أُلْقُوا۟
atıldıkları
thereof
مِنْهَا
onun
(in) a place
مَكَانًا
bir yerine
narrow
ضَيِّقًا
dar
bound in chains
مُّقَرَّنِينَ
bağlı olarak
they will call
دَعَوْا۟
çağırırlar
there
هُنَالِكَ
orada
(for) destruction
ثُبُورًا
helâki
veiẕâ ülḳû minhâ mekânen ḍayyiḳam müḳarranîne de`av hünâlike ŝübûrâ. (al-Furq̈ān 25:13)
Diyanet Isleri:
Elleri boyunlarına bağlanarak, dar bir yerden atıldıkları zaman, orada, yok olup gitmeyi isterler.
English Sahih:
And when they are thrown into a narrow place therein bound in chains, they will cry out thereupon for destruction. ([25] Al-Furqan : 13)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Elleri, boyunlarına zincirlerle bağlanarak ateşin dar bir yerine atıldıkları zaman da helak olduk, bittik diye bağrışacaklar.