وَمَآ اَرْسَلْنٰكَ اِلَّا مُبَشِّرًا وَّنَذِيْرًا ( الفرقان: ٥٦ )
And not
وَمَآ
ve
We sent you
أَرْسَلْنَٰكَ
biz seni göndermedik
except
إِلَّا
dışında
(as) a bearer of glad tidings
مُبَشِّرًا
müjdeleyici olmak
and a warner
وَنَذِيرًا
ve uyarıcı
vemâ erselnâke illâ mübeşşirav veneẕîrâ. (al-Furq̈ān 25:56)
Diyanet Isleri:
Biz seni sadece müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.
English Sahih:
And We have not sent you, [O Muhammad], except as a bringer of good tidings and a warner. ([25] Al-Furqan : 56)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Ve biz seni, ancak müjdeci ve korkutucu olarak gönderdik.