وَاِنِّيْ مُرْسِلَةٌ اِلَيْهِمْ بِهَدِيَّةٍ فَنٰظِرَةٌ ۢبِمَ يَرْجِعُ الْمُرْسَلُوْنَ ( النمل: ٣٥ )
But indeed I am
وَإِنِّى
şüphesiz ben
going to send
مُرْسِلَةٌ
göndereyim
to them
إِلَيْهِم
onlara
a gift
بِهَدِيَّةٍ
bir hediye
and see
فَنَاظِرَةٌۢ
ve bakayım
with what
بِمَ
ne ile
return
يَرْجِعُ
dönecekler
the messengers"
ٱلْمُرْسَلُونَ
elçiler
veinnî mürsiletün ileyhim bihediyyetin fenâżiratüm bime yerci`u-lmürselûn. (an-Naml 27:35)
Diyanet Isleri:
Melike: "Doğrusu hükümdarlar bir şehre girdikleri zaman orasını bozarlar, onurlu kimselerini aşağılık yaparlar. İşte böyle davranırlar. Ben onlara bir hediye göndereyim de, elçilerin ne ile döneceklerine bakayım" dedi.
English Sahih:
But indeed, I will send to them a gift and see with what [reply] the messengers will return." ([27] An-Naml : 35)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Onlara bir armağan göndereyim de bakalım elçiler, dönüp ne cevap getirecekler?