Skip to main content

حَتّٰٓى اِذَا جَاۤءُوْ قَالَ اَكَذَّبْتُمْ بِاٰيٰتِيْ وَلَمْ تُحِيْطُوْا بِهَا عِلْمًا اَمَّاذَا كُنْتُمْ تَعْمَلُوْنَ   ( النمل: ٨٤ )

Until
حَتَّىٰٓ
nihayet
when they come
إِذَا جَآءُو
geldiklerinde
He will say
قَالَ
(Allah onlara) der ki
"Did you deny
أَكَذَّبْتُم
yalanladınız mı?
My Signs
بِـَٔايَٰتِى
ayetlerimi
while not you encompassed
وَلَمْ تُحِيطُوا۟
anlamadığınız halde
them
بِهَا
onları
(in) knowledge
عِلْمًا
ilmen
or what
أَمَّاذَا
yoksa nedir?
you used (to)
كُنتُمْ
olduğunuz
do?"
تَعْمَلُونَ
yapıyor(lar)

ḥattâ iẕâ câû ḳâle ekeẕẕebtüm biâyâtî velem tüḥîṭû bihâ `ilmen emmâẕâ küntüm ta`melûn. (an-Naml 27:84)

Diyanet Isleri:

Geldikleri zaman Allah: "Ayetlerimi anlamadığınız halde yalanladınız mı? Yoksa yaptığınız neydi?" der.

English Sahih:

Until, when they arrive [at the place of Judgement], He will say, "Did you deny My signs while you encompassed them not in knowledge, or what [was it that] you were doing?" ([27] An-Naml : 84)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Sonunda, onlar geldi mi, delillerimi bir bilgi edinip kavramadığınız halde yalanladınız mı, neydi o yaptığınız der.