Skip to main content

وَلَيَحْمِلُنَّ اَثْقَالَهُمْ وَاَثْقَالًا مَّعَ اَثْقَالِهِمْ وَلَيُسْـَٔلُنَّ يَوْمَ الْقِيٰمَةِ عَمَّا كَانُوْا يَفْتَرُوْنَ ࣖ   ( العنكبوت: ١٣ )

But surely they will carry
وَلَيَحْمِلُنَّ
ve onlar taşıyacaklar
their burdens
أَثْقَالَهُمْ
kendi yüklerini
and burdens
وَأَثْقَالًا
ve (başka) yükleri
with
مَّعَ
beraber
their burdens
أَثْقَالِهِمْۖ
kendi yükleriyle
and surely they will be questioned
وَلَيُسْـَٔلُنَّ
ve elbette sorguya çekileceklerdir
(on the) Day
يَوْمَ
gününde
(of) the Resurrection
ٱلْقِيَٰمَةِ
kıyamet
about what
عَمَّا
şeylerden
they used
كَانُوا۟
oldukları
(to) invent
يَفْتَرُونَ
uyduruyor(lar)

veleyaḥmilünne eŝḳâlehüm eŝḳâlem me`a eŝḳâleküm. veleyüs'elünne yevme-lḳiyâmeti `ammâ kânû yefterûn. (al-ʿAnkabūt 29:13)

Diyanet Isleri:

Onlar kendi ağırlıklarını, kendi ağırlıkları yanında daha nice ağırlıkları yüklenecekler ve uydurup durdukları şeylerden kıyamet günü sorguya çekileceklerdir.

English Sahih:

But they will surely carry their [own] burdens and [other] burdens along with their burdens, and they will surely be questioned on the Day of Resurrection about what they used to invent. ([29] Al-'Ankabut : 13)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Onlar, elbette kendi yüklerini de yüklenecekler, o yüklerle beraber başka yükleri de ve kıyamet gününde de iftira ettikleri şeyler, elbette sorulacak onlardan.