Skip to main content

وَلَوْ نَشَاۤءُ لَطَمَسْنَا عَلٰٓى اَعْيُنِهِمْ فَاسْتَبَقُوا الصِّرَاطَ فَاَنّٰى يُبْصِرُوْنَ  ( يس: ٦٦ )

And if
وَلَوْ
ve eğer
We willed
نَشَآءُ
dilesek
We (would have) surely obliterated
لَطَمَسْنَا
silerdik
[over]
عَلَىٰٓ
üzerini
their eyes
أَعْيُنِهِمْ
gözleri
then they (would) race
فَٱسْتَبَقُوا۟
ve dökülürlerdi
(to find) the path
ٱلصِّرَٰطَ
yola
then how
فَأَنَّىٰ
ama nasıl?
(could) they see?
يُبْصِرُونَ
görecekler

velev neşâü leṭamesnâ `alâ a`yünihim festebeḳu-ṣṣirâṭa feennâ yübṣirûn. (Yāʾ Sīn 36:66)

Diyanet Isleri:

Dilesek, gözlerini kör ederdik de yol bulmağa çalışırlardı. Nasıl görebilirlerdi?

English Sahih:

And if We willed, We could have obliterated their eyes, and they would race to [find] the path, and how could they see? ([36] Ya-Sin : 66)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Ve dileseydik onları kör ederdik de doğru yolu ararlar, bulamazlardı, nasıl görebilirlerdi ki?