Skip to main content

وَمَا عَلَّمْنٰهُ الشِّعْرَ وَمَا يَنْۢبَغِيْ لَهٗ ۗاِنْ هُوَ اِلَّا ذِكْرٌ وَّقُرْاٰنٌ مُّبِيْنٌ ۙ  ( يس: ٦٩ )

And not We taught him
وَمَا عَلَّمْنَٰهُ
biz ona öğretmedik
[the] poetry
ٱلشِّعْرَ
şiir
and not
وَمَا
ve
it is befitting
يَنۢبَغِى
yakışmaz da
for him
لَهُۥٓۚ
ona
Not
إِنْ
hayır
it
هُوَ
O
(is) except
إِلَّا
sadece
a Reminder
ذِكْرٌ
bir öğüt
and a Quran
وَقُرْءَانٌ
ve Kur'an'dır
clear
مُّبِينٌ
apaçık

vemâ `allemnâhü-şşi`ra vemâ yembegî leh. in hüve illâ ẕikruv veḳur'ânüm mübîn. (Yāʾ Sīn 36:69)

Diyanet Isleri:

Biz ona şiir öğretmedik, zaten ona gerekmezdi. Bu bir öğüt ve apaçık Kuran'dır.

English Sahih:

And We did not give him [i.e., Prophet Muhammad (^)] knowledge of poetry, nor is it befitting for him. It is not but a message and a clear Quran ([36] Ya-Sin : 69)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Ve biz, ona şiir belletmedik ve bu, ona yakışmaz da; bu, ancak bir öğüttür ve her şeyi açıklayan Kur'an.