Skip to main content

وَهَلْ اَتٰىكَ نَبَؤُ الْخَصْمِۘ اِذْ تَسَوَّرُوا الْمِحْرَابَۙ  ( ص: ٢١ )

And has (there) come to you
وَهَلْ أَتَىٰكَ
sana geldimi?
(the) news
نَبَؤُا۟
haberi
(of) the litigants
ٱلْخَصْمِ
davacıların
when
إِذْ
hani
they climbed over the wall
تَسَوَّرُوا۟
tırmanmışlardı
(of) the chamber?
ٱلْمِحْرَابَ
mabed(in duvarına)

vehel etâke nebeü-lḫaṣm. iẕ tesevveru-lmiḥrâb. (Ṣād 38:21)

Diyanet Isleri:

Sana davacıların haberi ulaştı mı? Mabedin duvarına tırmanıp Davud'un yanına girmişlerdi de, o onlardan ürkmüştü. Şöyle demişlerdi: "Korkma, birbirinin hakkına tecavüz etmiş iki davacıyız; aramızda adaletle hükmet, ondan ayrılma, bizi doğru yola çıkar."

English Sahih:

And has there come to you the news of the adversaries, when they climbed over the wall of [his] prayer chamber – ([38] Sad : 21)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Sen, o davacılardan haber aldın mı? Hani Davud'un ibadet ettiği yerin duvarına tırmanmışlardı.