لَهُمْ مِّنْ فَوْقِهِمْ ظُلَلٌ مِّنَ النَّارِ وَمِنْ تَحْتِهِمْ ظُلَلٌ ۗذٰلِكَ يُخَوِّفُ اللّٰهُ بِهٖ عِبَادَهٗ ۗيٰعِبَادِ فَاتَّقُوْنِ ( الزمر: ١٦ )
For them
لَهُم
onların vardır
from above them
مِّن فَوْقِهِمْ
üstlerinden
coverings
ظُلَلٌ
gölgeler
of the Fire
مِّنَ ٱلنَّارِ
ateşten
and from
وَمِن
ve
below them
تَحْتِهِمْ
altlarından
coverings
ظُلَلٌۚ
(ateşten) gölgeler
(With) that
ذَٰلِكَ
işte
threatens
يُخَوِّفُ
korkutur
Allah
ٱللَّهُ
Allah
[with it]
بِهِۦ
bu durumdan
His slaves
عِبَادَهُۥۚ
kullarını
"O My slaves!
يَٰعِبَادِ
ey kullarım
So fear Me"
فَٱتَّقُونِ
benden korkun
lehüm min fevḳihim żulelüm mine-nnâri vemin taḥtihim żulelün. ẕâlike yüḫavvifü-llâhü bihî `ibâdeh. yâ `ibâdi fetteḳûn. (az-Zumar 39:16)
Diyanet Isleri:
Onlara üstlerinden kat kat ateş vardır. Allah kullarını bununla korkutur. Ey kullarım, Benden sakının.
English Sahih:
They will have canopies [i.e., layers] of fire above them and below them, canopies. By that Allah threatens [i.e., warns] His servants. O My servants, then fear Me. ([39] Az-Zumar : 16)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Onların üstlerinde de ateşten tabakalar var, altlarında da tabakalar. İşte Allah, kullarını korkutmada bundan; ey kullarım, çekinin benden.