Skip to main content

هٰٓاَنْتُمْ هٰٓؤُلَاۤءِ جَادَلْتُمْ عَنْهُمْ فِى الْحَيٰوةِ الدُّنْيَاۗ فَمَنْ يُّجَادِلُ اللّٰهَ عَنْهُمْ يَوْمَ الْقِيٰمَةِ اَمْ مَّنْ يَّكُوْنُ عَلَيْهِمْ وَكِيْلًا   ( النساء: ١٠٩ )

Here you are -
هَٰٓأَنتُمْ
haydi siz
those who
هَٰٓؤُلَآءِ
savundunuz
[you] argue
جَٰدَلْتُمْ
savundunuz
for them
عَنْهُمْ
onları
in the life
فِى ٱلْحَيَوٰةِ
hayatında
(of) the world
ٱلدُّنْيَا
dünya
but who
فَمَن
ya kim
will argue
يُجَٰدِلُ
savunacak
(with) Allah
ٱللَّهَ
Allah'a karşı
for them
عَنْهُمْ
onları
(on the) Day
يَوْمَ
günü
(of) [the] Resurrection
ٱلْقِيَٰمَةِ
kıyamet
or
أَم
ya da
who
مَّن
kim
will be
يَكُونُ
olacak
[over them]
عَلَيْهِمْ
onlara
(their) defender
وَكِيلًا
vekil

hâentüm hâülâi câdeltüm `anhüm fi-lḥayâti-ddünyâ femey yücâdilü-llâhe `anhüm yevme-lḳiyâmeti em mey yekûnü `aleyhim vekîlâ. (an-Nisāʾ 4:109)

Diyanet Isleri:

İşte siz dünya hayatında onları savunuyorsunuz ama, kıyamet günü onları Allah'a karşı kim savunacak? Veya onların vekaletini kim üzerine alacaktır?

English Sahih:

Here you are – those who argue on their behalf in [this] worldly life – but who will argue with Allah for them on the Day of Resurrection, or who will [then] be their representative? ([4] An-Nisa : 109)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

İşte siz o kişilersiniz ki dünya hayatında onları tuttunuz, onlar için uğraştınız; fakat kıyamet gününde, Allah'a karşı kim savunacak onları, yahut kim koruyacak onları?