Skip to main content

مُّذَبْذَبِيْنَ بَيْنَ ذٰلِكَۖ لَآ اِلٰى هٰٓؤُلَاۤءِ وَلَآ اِلٰى هٰٓؤُلَاۤءِ ۗ وَمَنْ يُّضْلِلِ اللّٰهُ فَلَنْ تَجِدَ لَهٗ سَبِيْلًا   ( النساء: ١٤٣ )

Wavering
مُّذَبْذَبِينَ
yalpalayıp dururlar
between
بَيْنَ
arada
that
ذَٰلِكَ
bu
not
لَآ
ne
to these
إِلَىٰ هَٰٓؤُلَآءِ
bunlara
and not
وَلَآ
ne de
to those
إِلَىٰ هَٰٓؤُلَآءِۚ
onlara
And whoever
وَمَن
ve kimseye
has been lead astray
يُضْلِلِ
şaşırttığı
(by) Allah
ٱللَّهُ
Allah'ın
then never you will find
فَلَن تَجِدَ
bulamazsın
for him
لَهُۥ
ona
a way
سَبِيلًا
bir (çıkar) yol

müẕebẕebîne beyne ẕâlik. lâ ilâ hâülâi velâ ilâ hâülâ'. vemey yuḍlili-llâhü felen tecide lehû sebîlâ. (an-Nisāʾ 4:143)

Diyanet Isleri:

Doğrusu münafıklar Allah'ı aldatmağa çalışırlar, oysa O, onlara aldatmanın ne olduğunu gösterecektir. Onlar namaza tembel tembel kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar, ne onlarla, ne de bunlarla olur, ikisi arasında bocalayarak Allah'ı pek az anarlar. Allah'ın saptırdığı kimseye yol bulamayacaksın.

English Sahih:

Wavering between them, [belonging] neither to these [i.e., the believers] nor to those [i.e., the disbelievers]. And whoever Allah sends astray – never will you find for him a way. ([4] An-Nisa : 143)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Onlar, imanla küfür arasında bocalayıp dururlar, ne onlara mal olurlar, ne bunlara ve Allah, kimi doğru yolundan saptırdıysa onu yola getiremezsin artık.