Skip to main content

فَمِنْهُمْ مَّنْ اٰمَنَ بِهٖ وَمِنْهُمْ مَّنْ صَدَّ عَنْهُ ۗ وَكَفٰى بِجَهَنَّمَ سَعِيْرًا  ( النساء: ٥٥ )

Then of them
فَمِنْهُم
onlardan
(are some) who
مَّنْ
kimi
believed
ءَامَنَ
inandı
in him
بِهِۦ
O(Hak Kitabı)na
and of them
وَمِنْهُم
onlardan
(are some) who
مَّن
kimi de
turned away
صَدَّ
yüz çevirdi
from him
عَنْهُۚ
ondan
and sufficient
وَكَفَىٰ
öylesine de yetti
(is) Hell
بِجَهَنَّمَ
cehennem
(as a) Blazing Fire
سَعِيرًا
çılgın alevli

feminhüm men âmene bihî veminhüm men ṣadde `anh. vekefâ bicehenneme se`îrâ. (an-Nisāʾ 4:55)

Diyanet Isleri:

Onlardan ona inananlar ve yüz çevirenler vardı. Çılgın bir alev olarak cehennem yeter. Doğrusu, ayetlerimizi inkar edenleri ateşe sokacağız; derilerinin her yanışında, azabı tatmaları için onları başka derilerle değiştireceğiz. Allah güçlüdür, Hakim'dir.

English Sahih:

And some among them believed in it, and some among them were averse to it. And sufficient is Hell as a blaze. ([4] An-Nisa : 55)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Onlardan, ona inanan da var, ondan yüz çeviren de ve bunlara alevli, yakıp kavuran cehennem yeter.