Skip to main content

فَلَمْ يَكُ يَنْفَعُهُمْ اِيْمَانُهُمْ لَمَّا رَاَوْا بَأْسَنَا ۗسُنَّتَ اللّٰهِ الَّتِيْ قَدْ خَلَتْ فِيْ عِبَادِهِۚ وَخَسِرَ هُنَالِكَ الْكٰفِرُوْنَ ࣖ   ( غافر: ٨٥ )

But did not
فَلَمْ
fakat
But did not
يَكُ
sağlamadı
benefit them
يَنفَعُهُمْ
kendilerine bir fayda
their faith
إِيمَٰنُهُمْ
inanmaları
when
لَمَّا
zaman
they saw
رَأَوْا۟
gördükleri
Our punishment
بَأْسَنَاۖ
hışmımızı
(Such is the) Way
سُنَّتَ
yasası budur
(of) Allah
ٱللَّهِ
Allah'ın
which (has) indeed
ٱلَّتِى قَدْ
elbette
preceded
خَلَتْ
gelip geçen
among
فِى
hakkında
His slaves
عِبَادِهِۦۖ
kulları
And are lost
وَخَسِرَ
ve ziyana uğramışlardır
there
هُنَالِكَ
orada
the disbelievers
ٱلْكَٰفِرُونَ
kafirler

felem yekü yenfe`uhüm îmânühüm lemmâ raev be'senâ. sünnete-llâhi-lletî ḳad ḫalet fî `ibâdih. veḫasira hünâlike-lkâfirûn. (Ghāfir 40:85)

Diyanet Isleri:

Ama, Bizim şiddetli azabımızı görüp de öyle inanmaları kendilerine fayda vermedi. Bu, Allah'ın kulları hakkında, öteden beri yürürlükte olan yasasıdır. İşte inkarcılar o zaman hüsranda kaldılar.

English Sahih:

But never did their faith benefit them once they saw Our punishment. [It is] the established way of Allah which has preceded among His servants. And the disbelievers thereupon lost [all]. ([40] Ghafir : 85)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Fakat azabımızı gördükleri zaman inanmaları, onlara bir fayda vermez; Allah'ın, kulları hakkında icra edilegelen yoluyoradamıdır bu ve işte buracıkta kafirler, ziyan edip giderler.