مَنْ عَمِلَ صَالِحًا فَلِنَفْسِهٖ ۙوَمَنْ اَسَاۤءَ فَعَلَيْهَا ۗوَمَا رَبُّكَ بِظَلَّامٍ لِّلْعَبِيْدِ ۔ ( فصلت: ٤٦ )
Whoever
مَّنْ
kim
does
عَمِلَ
yaparsa
righteous deeds
صَٰلِحًا
iyi iş
then it is for his soul;
فَلِنَفْسِهِۦۖ
yararı kendisinedir;
and whoever
وَمَنْ
ve kim
does evil
أَسَآءَ
kötülük yaparsa
then it is against it
فَعَلَيْهَاۗ
zararı kendisinedir
And not
وَمَا
ve değildir
(is) your Lord
رَبُّكَ
Rabbin
unjust
بِظَلَّٰمٍ
zulmedici
to His slaves
لِّلْعَبِيدِ
kullara
men `amile ṣâliḥan felinefsihî vemen esâe fe`aleyhâ. vemâ rabbüke biżallâmil lil`abîd. (Fuṣṣilat 41:46)
Diyanet Isleri:
Kim yararlı iş işlerse kendi lehinedir; kim de kötülük işlerse kendi aleyhinedir. Rabbin, kullara karşı zalim değildir.
English Sahih:
Whoever does righteousness – it is for his [own] soul; and whoever does evil [does so] against it. And your Lord is not ever unjust to [His] servants. ([41] Fussilat : 46)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Ve kim iyi bir iş yaparsa faydası kendisinedir ve kim kötülükte bulunursa zararı kendisine ve Rabbin, kullarına zulmetmez kesin olarak.